Bakırhan: Komisyonun Öcalan ile görüşmesi çözüm aklının başarısıdır
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İlham Ahmed’in Türkiye'ye gelişi konusunda iktidarın kolaylaştırıcı bir tutum oynamasını beklediklerini söyledi.
Tuncer Bakırhan, 2 Kasım 2025 Salı günü, haftalık Meclis Grup Toplantısında güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Komisyonun Öcalan ile görüşmesi çözüm aklının başarısıdır
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmeyi "çözüm yolunda atılmış çok önemli bir adım" olarak değerlendiren Bakırhan, şunları kaydetti:
"Komisyonun Sayın Öcalan'la gerçekleştirdiği görüşme Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu, Türkiye'deki çözüm aklının da aynı zamanda bir başarısıdır. Şimdi kardeşlik hukukumuzu çatışma zemininden çıkarıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır. Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi. Peki, ne oldu? Meclis Komisyonunu temsilen bir heyet İmralı’ya gidince kıyamet mi koptu? Neyimizi kaybettik? Demek ki boşuna bir kıyamet koparılmış. Aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiği aştırdı. Toplumsal barışın inşası için atılan bu cesur adım çözüm zeminini daha fazla güçlendirecektir."
Önemli olan toplumsal mutabakatı kağıda dökecek adımların atılmasıdır
Komisyonun 4 Aralık’ta yeniden toplanacağını anımsatan Bakırhan, "İmralı’ya komisyon adına giden heyet, görüşme tutanağını komisyonla paylaşacaktır. Siz de bilirsiniz, biz de beraber takip ediyoruz. Sayın Öcalan’ın toplumdan saklayacağı bugüne kadar herhangi bir şeyi olmamıştır. Kendisi her türlü fikrin kamusal şeffaflık içinde olması gerektiğini yıllardır söylüyor. O nedenle İmralı’daki tutanakların kamuoyuyla paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanmasını ve toplumun orada ne tartışıldığını görmesini ve okumasını istiyoruz. İktidar da toplumsal barışı sahiplenmeli ve bu konuda hukuki ve idari adımları bir an önce bekletmeden atmalıdır." dedi.
Artık söz değil, pratik adımların zamanı olduğunu söyleyen Bakırhan, "Türkiye barış için sözünü söyledi. Artık bu sözleri hayata geçirmenin zamanı olduğunu belirtmek gerekiyor. Çünkü söz uçar. Önemli olan toplumsal mutabakatı kağıda dökecek adımların atılmasıdır. Şimdi sorumluluk Meclis’te. Bütün partileri Kürt meselesinin çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesine sahici katkı sunmaya çağırıyorum. Komisyondan, bu toprakların yaralarını saracak ve özgürlüğü inşa edecek demokratik raporlar bekliyoruz. Çözüm odaklı raporların hızlıca yasalara dönüşmesi için ilk ve tarihi sorumluluk Sayın Numan Kurtulmuş ve komisyondadır. Komisyonun bu görevi layıkıyla yerine getireceğine inanıyoruz. " sözlerini sarf etti.
Ne başkalarının vagonu oluruz ne de çözümü erteleyenleri masum görürüz
DEM Parti Heyetinin 2 Aralık'ta Öcalan ile görüşmesine de değinen Bakırhan, "Barışa katkı sunacağına inanıyorum. Giden arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. Yine bir barış kapısı aralandı. Barış kapısı açıldığında eşikte duranlar var. Onlara diyoruz ki bu bir siyaset değil. Barış için kapı aralanmışsa bu eşikten geçmek gerekiyor. Biz bu kapıdan tüm Türkiye halklarının geçmesini, kimsenin dışarıda kalmamasını istiyoruz ve bunun siyasetini yürütüyoruz. Kürt meselesi yalnızca Kürtlerin değil 86 milyonun sorumluluğudur. Çözüm de birlikte üretilmelidir. 100 yıllık acılar ancak geniş bir toplumsal mutabakatla, tüm renklerin yer aldığı bir ortak akılla çözülebilir. Bu süreç bizler açısından hiçbir partiye angaje olmak değildir. Ülkenin 100 yıllık meselesine çözüm arıyoruz. Bizim hattımız bellidir, 3. Yoldur. Ne başkalarının vagonu oluruz ne de çözümü erteleyenleri masum görürüz. Yolumuza ortak paydaları büyüterek, yapıcı dili koruyarak ve kararlılıkla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Kürtlerin Suriye’de elde edeceği kazanımlara karşı durmak kimseye kazandırmaz
Suriye'nin kuzeydoğusundaki yönetimin bir yandan Suriye'nin demokratikleşmesi için mücadele ettiğini, bir yandan da komşu ülkelere dost eli uzattığını belirten Tuncer Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kuzey Doğu Suriye'den özellikle Türkiye'ye uzanan bir dostluk eli var. Artık bu elin tutulması gerekir. İlham Ahmed bu hafta sonu partimizin İstanbul'da yapacağı uluslararası konferansa davetliydi. Kendisi de katılacağını belirtmişti. Ama henüz bu konuda bir dönüş sağlanmadı. Olumlu bir dönüş bekliyoruz. İlham Ahmed Türkiye'ye gelsin. Suriye hakkında, Kuzey ve Doğu Suriye hakkında sorusu olanlar sorularını sorsun, endişelerini dile getirsin. Oturun, konuşun, anlaşın. Diplomasi ne için var? Diyalog ne için var? Tabii ki bunun için var. Çözümden kaçmak, Kürtlerin elini sıkmamak, Kürtlerin Suriye'de elde edeceği kazanımlara karşı durmak kimseye kazandırmaz. Aksine, diyalog ve temas kurmak hem bölgeyi rahatlatır hem hepimizi rahatlatır diyoruz ve İlham Ahmed’in Türkiye'ye gelişi konusunda iktidarın kolaylaştırıcı bir tutum oynamasını da bekliyoruz."
