Tuncer Bakırhan, partilerin Süreç Komisyonuna sunduğu raporları değerlendirdi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP'nin barış sürecine ciddi yaklaşmadığı kanaatinde olduklarını belirterek, MHP'nin raporunda yer alan "Kürt sorunu yoktur" sözüne tepki gösterip, "Kürt sorunu var ki bir diyalog ve müzakere oldu." dedi.
İlke TV’ye konuşan Tuncer Bakırhan, 10 Mart Anlaşması, AK Parti, CHP ve MHP'nin komisyon raporu ile birlikte gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Suriye hükümeti arasında 10 Mart Anlaşması çerçevesinde devam eden entegrasyon görüşmeleri hakkında, “Suriye’ye gitmeyi planlıyoruz. Şam yönetimiyle, SDG yönetimiyle, Dürzi ve Alevi yurttaşlarla görüşmeyi çok isteriz. Gidip yerinde görmek, objektif değerlendirmek çok önemli.” açıklamasını yaptı.
AK Parti’nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna sunduğu raporu değerlendiren Bakırhan, birçok konuda ayrıştıklarını belirterek, “Kürt meselesiyle demokratikleşme bağını kurması açısından ben raporu önemsedim. İlk defa raporda demokratikleşme ve Kürt meselesinin bağını kuruyor. Bütün eksiklerine rağmen.” dedi.
“Yine raporda çok önemli bir şey vardı. Aynen şöyle diyor: ‘Kürt meselesi Türkiye’nin kendisiyle imtihanı meselesidir.’ Bu da değerlidir.” diyen Bakırhan, “Doğrudur; Kürt meselesi Türkiye’nin kendisiyle imtihanı meselesidir. Bu imtihanı hepimizin başarıyla geçmemiz gerekiyor. Bu tespitler önemlidir. İlk etapta değerlendirirsek, tam istediğimiz gibi değil; bir aralık var.” sözlerini sarf etti.
MHP’nin hazırladığı rapor hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, rapor ile Bahçeli’nin önceki açıklamaları arasında fark olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bahçenin o cesur çıkışları, değerlendirmeleri, o tarihi referansları, metinlerdeki entelektüel ve kapsayıcı sözcükler gitti; yerine 120 sayfalık bir rapor geldi. İlginç, bakın, 120 sayfanın 100 sayfasında Kürt meselesinin olmadığını bize anlatıyor. Bugüne kadar demek ki zorla, cezaeviyle, işkenceyle anlatamamışlar; şimdi bir metne dökülmüş. Çok ayıp.
Bahçeli’nin samimi olduğunu düşünüyoruz. Emin olun, bizi biraz şaşırttı Milliyetçi Hareket Partisi’nin raporu. Umarım yasa tartışılırken yasada ortaklaşırız. Yani en azından bugüne kadar kullandıkları sözler ve yaptıkları değerlendirmelere uygun bir yaklaşım içinde olabilirler.
Böyle bir şey olabilir mi? Kürt sorunu var mı, yok mu? Biz şimdi onu mu tartışıyoruz? Kürt sorunu var ki bir diyalog ve müzakere oldu. Kürt sorunu var ki İmralı’ya gidildi. Kürt sorunu var ki orada PKK var. Kürt sorunu var ki Figenler, Selahattinler ve binlerce arkadaşımız cezaevinde. Kürt sorunu var ki binlerce insan sürgünde. Yok, böyle bir sorunumuz yokmuş. Elhamdülillah hepimiz Müslüman ve Türk’müşüz. Unutmuşuz ya da kandırılmışız. Bu noktaya böyle mi diyeceğiz?”
Bakırhan, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin raporu da sizi şaşırttı mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben rapora bakıyorum; emin olun insan şaşırıyor. Bir torba içerisine Türkiye’nin bütün sorunları doldurulmuş. 53 sayfanın bir sayfasında Kürt meselesi var. Hadi iki olsun; ikinci sayfaya da girmiş, sağ olsunlar. 53 sayfada her şey var.
Düşün, 100 yıllık bir mesele tartışılıyor. Bu torbanın içerisinden kamu ihale mevzuatı düzenlemesi var. Kürt meselesiyle teknik meselenin yan yana bir raporda durmasının mantığını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. Ne olacak? Kamu ihale mevzuatı yeniden düzenlenirse barış mı gelecek?
Evet, iyi şeyler var, ama bu mudur meselenin kendisi? İsim değişikliği, Dersim isyanı, katliamı, soykırım sonrası yüzleşmek vs. bunlar önemlidir. Bir şey söylemek istemiyorum ama her şeyi bir çuvala doldurmak bir strateji değil. Burada biraz önceliklendirme sıkıntısı var raporda. Ülkenin en önemli meselesidir bu süreç; buna bir teknik mevzuatmış gibi yaklaşıyor. Bence ciddi yaklaşmama durumu var; bunu üzülerek söylüyorum.”