Yaşar Güler: SDG'nin Suriye ordusuna ferdi entegrasyonu şart
Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, SDG'nin Suriye ordusuna bir bütün olarak katılmasına karşı olduklarını belirterek, "Mutlak surette ferdi olarak entegre olmaları lazım." dedi. Güler, barış sürecine ilişkin ise "Süreç örgütün istediği şekilde değil, devletimizin belirlediği şekilde devam edecek." açıklamasında bulundu.
Savunma Bakanı Güler, düzenlediği yıllık değerlendirme toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Suriye’de kurulan yeni hükümet ve devlet başkanının adımlarını yakından takip ettiklerini belirten Güler, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) statüsü, PKK ile yürütülen süreç ve olası sınır ötesi operasyonlara dair mesajlar verdi.
Suriye ordusuna entegrasyon tartışmalarına değinen Bakan Güler, Ankara’nın bu konudaki kırmızı çizgilerini net bir şekilde ifade etti.
Suriyeli yöneticilerle yapılan görüşmelerde bu konunun ele alındığını belirten Güler, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim her türlü gelişmeye karşı planlarımız hazırdır. SDG bir birlik halinde entegrasyondan bahsediyor ancak bu kabul edilemez. Mutlak surette Suriye ordusuna ferdi (bireysel) olarak entegre olmaları lazım. Bu konudan geri adım atmamız söz konusu değildir."
ABD ile görüş ayrılıklarının azaldığını savunan Güler, Washington yönetiminin sahadaki gerçekleri daha iyi görmeye başladığını dile getirdi.
"Suriye ordusuna 'Azerbaycan Modeli' destek verebiliriz"
Suriye ordusunun modernizasyonu konusuna da değinen Güler, Türkiye’nin askeri eğitim tecrübesini Şam yönetimine aktarabileceğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı'nın geçtiğimiz haftalarda Suriye’yi ziyaret ettiğini hatırlatan Güler, "Azerbaycan’a, Libya’ya ve Somali’ye eğitim desteğini nasıl sağladıysak aynısını onlara da sağlayabiliriz. Eğitimlerine Türkiye’de başladık ve devam ediyoruz. Suriye’nin terörle mücadelesine yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyoruz ve çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz. " dedi.
"Kimseden icazet almayız"
Olası sınır ötesi operasyonlar hakkında da konuşan Güler, 2016 yılından bu yana yapılan harekatları hatırlatarak, "Biz yapılması gerekeni kimseye sormadan yaptık ve bitirdik. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç olursa gerekeni yine kimseye sormadan yaparız." mesajını verdi.
Güler ayrıca, Tel Rıfat, Menbic, Rakka ve Deyrizor bölgelerindeki tünel ve tahkimat çalışmalarını yakından takip ettiklerini, bugüne kadar 732 kilometre tünelin imha edildiğini açıkladı.
"PKK silah bırakma evresine geldi"
Türkiye’de yürütülen "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) operasyonları neticesinde PKK’nin "bitme noktasına" geldiğini ve sürece uymayı kabul ettiğini savundu.
Güler, "Biz başarılı operasyonların ardından örgütü silah bırakma evresine getirerek hedefimize ulaştık. Süreç örgütün istediği şekilde değil, devletimizin belirlediği şekilde devam edecek." açıklamasını yaptı.
PJAK ve İran gerilimi
PJAK ile ilgili de dikkat çeken bilgiler paylaşan Bakan Güler, İsrail-İran gerilimi sırasında PJAK’ın İran’da rejim değişikliği beklentisine girdiğini belirterek, "İran, PJAK’a operasyon yaparak ağır zayiat verdirdi. PKK, silah bırakma açıklamasının ardından Irak’ın kuzeyinden birçok unsurunu ve mühimmatını İran’a aktarmaya çalıştı. Biz bunları Tahran’a bildirdik." dedi.
Düşen İHA ve Kargo Uçağı Kazası
Toplantıda, 15 Aralık’ta Karadeniz’de F-16’lar tarafından düşürülen İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen kargo uçağına da değinildi.
Güler, Karadeniz’de vurulan İHA’nın kontrolden çıkmış bir araç olduğunu ve güvenlik riski oluşturduğu için düşürüldüğünü kaydederek, C-130 tipi kargo uçağının kara kutu incelemesinin TUSAŞ’ta devam ettiğini, sonucun şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.