Öcalan’dan çağrı: Türkiye 10 Mart Mutabakatı için yapıcı rol üstlenmeli

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 2026 yılına girerken paylaştığı yeni yıl mesajını kamuoyuna duyurdu. Mesajda "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" ile Suriye’de SDG ve Şam yönetimi arasında imzalanan "10 Mart Anlaşması"na dair önemli değerlendirmeler yer aldı.

Öcalan mesajında, Orta Doğu’daki krizlerin çözümünün askeri yöntemlerde değil, demokratik uzlaşıda olduğunu vurgulayarak, Türkiye’ye Suriye’deki süreçte "kolaylaştırıcı ve yapıcı" bir rol üstlenmesi çağrısında bulundu.

"Barış tarihsel bir zorunluluktur"

Yeni yıla girerken bölgedeki çatışmaların kökenine inen Öcalan, "Barış ve Demokratik Toplum perspektifi yalnızca bir tercih değil, tarihsel bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır." ifadelerini kullandı.

Öcalan, hegemonik sistemin "böl, yönet ve tahrik et" stratejisine karşı, halkların eşit ve özgür yaşamını mümkün kılacak bir perspektifin yeni çatışmaların önüne geçebilecek tek "panzehir" olduğunu belirtti.

"10 Mart Mutabakatı süreci hızlandıracaktır"

Mesajın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Suriye’deki gelişmelere ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasındaki ilişkilere ayrıldı.

Suriye’deki kaotik tablonun demokratikleşme ihtiyacından kaynaklandığını belirten Öcalan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"SDG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart’ta imzalanan mutabakat çerçevesinde dile getirilen temel talep, halkların kendi kendini bir arada yönetebileceği demokratik bir siyasal modeldir. Bu yaklaşım, merkezi yapıyla müzakere edilebilir demokratik bir entegrasyon zeminini de içinde barındırmaktadır. 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması, süreci rahatlatacak ve hızlandıracaktır." 

Türkiye’ye çağrı: Yapıcı olun

Öcalan, Türkiye’nin bu mutabakat ve entegrasyon sürecindeki tavrına ilişkin ise şu çağrıda bulundu:

"Türkiye’nin bu süreçte kolaylaştırıcı, yapıcı ve diyaloga açık bir rol üstlenmesi hayati önemdedir. Bu hem bölgesel barış açısından hem de kendi iç barışını güçlendirmesi bakımından kritik bir öneme sahiptir."

"Çözüm demokratik zemindedir"

Kürt meselesinin çözümünün ancak toplumsal barışla mümkün olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan, sorunun askeri ve güvenlikçi yöntemlerle değil, halkların iradesini esas alan demokratik bir zemin üzerinden ele alınması gerektiğini kaydetti.

Öcalan ayrıca, "Kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşmesi mümkün değildir" diyerek, kadın özgürlüğünü demokratik toplumun kurucu ilkesi olarak tanımladı.

"Savaşın değil, barışın yılı olsun"

Mesajının sonunda Orta Doğu’da "pozitif bir devrim" öneren Öcalan, yeni yılın savaşların ve yıkımın değil; demokratik uzlaşının ve ortak geleceği inşa etme iradesinin yılı olmasını temenni etti.