K24 RÖPORTAJ - Akın Birdal: HDP’nin Kürt kimliği…

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski milletvekilli Akın Birdal, “Türkiyelileşme” yaklaşımının yanıltma olduğunu belirterek, “Burada HDP’nin Kürt kimliği önemli” dedi.

Cesim İlhan

İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski milletvekilli Akın Birdal, “Türkiyelileşme” yaklaşımının yanıltma olduğunu belirterek, “Burada HDP’nin Kürt kimliği önemli” dedi.

Birdal, yeni bir “çözüm süreci” konusunda ise “Türkiye’de her şey mümkün” değerlendirmesini yaptı.

K24’ün soruları ve Akın Birdal’ın verdiği yanıtlar…

Uzun yıllardır Türkiye’de demokrasi tartışılıyor, bunun sebebi nedir?

Türkiye olağanüstü bir rejimle yönetiliyorsa bunun Kürt sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklandığını düşünüyorum. Hem siyasal, hem ekonomik, hem toplumsal, hem de kültürel sonuçları var.

Size göre Kürt sorunu nedir?

Kürt sorunu demokratikleşme sorunudur. Türkiye’nin demokrasi sorunudur ve Türkiye’nin barış sorunudur. O nedenle Kürt esaslı hassasiyeti manipüle etmemek gerekir. Ben halkların kendi kaderini tayin hakkını her zaman savunuyorum.  Her şeyi insan hakları çerçevesinde ele almamız lazım. 

Yeni bir çözüm süreci bekliyor musunuz?

Türkiye’de her şey mümkün. Çünkü uluslararası konjonktürel ve Ortadoğu yapılandırılmasıyla ilgidir. Ayrıca yeni bir çözüm süreci de olmalıdır. Olağanüstü halden biraz olağan olmalıdır.

Yeni sistemde bu olur mu?

Şu an bir ipucu görünmüyor. Ama yeni sistem ortak akıl yaratmalı. Türkiye böyle gitmez. Yeni bir masanın kurulması ve yeni bir diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması bence yeni umutlara ışık olur.

Bununla ilgili duyum aldınız mı?

Henüz almadım ama mümkündür, her an olabilir.

24 Haziran seçimlerinde CHP’den HDP’ye “emanet oylar” kaydı söylentileri var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru. Demokrat ve vicdan sahibi insanlar Kürtler’siz bir parlamento ve demokrasinin olmayacağını öngördükleri için bu yönelimi gösterdiler. CHP’dekiler pragmatik yaklaşarak HDP’ye oy verdiler. Çünkü 67 daha fazla da olabilirdi. Bunlar AKP’ye gidecekti.

Yani CHP’nin oyları olmasaydı HDP barajın altında mı kalacaktı?

Olağan koşullarda olmadığı için risk taşıyordu. En azından meydanlarda ve kimi yerlerde CHP’nin bazı yöneticilerinin bunun önünü açık tutması motive etti insanları. HDP zaten yalnızlaştırılmıştı. Ama CHP ortak bir refleksle bunları önlemiştir diye düşünüyorum. 

Seçimlerden hemen sonra PKK cinayetle sonuçlanan bazı eylemleri üstlendi. Nasıl okumak lazım?

Daha önce de buna benzer olaylar oldu. Hukuksal bir süreç işlenmediği için üstü kaldı. Neyin ne olduğunu meselesiyle ilgili bir açıklama yapmak zor diye düşünüyorum, ama biz insanların yaşama hakkı açısında nereden gelirse gelsin her zaman ölüm ve öldürmelere karşı duruyoruz. İnsanlar evrenseldir, yaşam hakkı kutsaldır. Böyle bir infaz doğru değildir.

HDP’li Ayhan Bilgen iki gün önce “Kürt sorunu değişti” diye bir açıklama yaptı. Sizce de değişti mi?

Bana göre Kürt sorunu değişmedi. Kürt sorunu başat bir sorundur.  Kürt kimliği hakkını korumak gerekir. Çünkü demokratikleşmenin hakkı Kürt sorunudur. Barış mücadelesinin hakkı Kürt sorunudur. Şimdi HDP daha önce Kürt kimliği hakkını savunmuş da diğer sorunlardan uzaklaşmış değil ki. Yine insan hakları, demokrasi, emek, özgürlük, toplum ve emekçilerin vicdanı olmaya çalışmıştır.  Bu kimlikten uzaklaşırsak toplumsallaşırız, Türkiyelileşirmişiz yaklaşımları bence yanıltmadır. Kürt sorunu değişmedi. Öncelikli bir sorundur ve her zaman gündemdedir.  Burada HDP’nin Kürt kimliği önemli.

Ortadoğu’nun genelini gözönüne aldığımız zaman genel manada Kürtler’in durumlarını nasıl görüyorsunuz?

Şimdi son bir yıldır gerilediklerini söylüyorlar. Ben öyle düşünmüyorum. Ortadoğu’da şu an bir süreç yaşanıyor. Rojava’nın Ortadoğu’ya yol göstereceğini düşünüyorum.

Kürdistan’da da taşlar yeniden yerinden oynadı. Biraz daha sabretmek gerekiyor. Süreç Kürtler’in aleyhine değildir. Ama bence Kürtlerin ulusal birlikleri önemli.

Sizce bu ulusal birlik sağlanır mı?

Ortaklaşa mücadele etseler. Mümkün olabilir.

Kürtleri zor duruma düşüren hendek politikası olduğu söylentileri var.

Bunlar çok konuşuldu ve tartışıldı. Ben fazla birşey söylemek istemiyorum. Hendeklerin kapatılması nasıl engellenmedi yaşayanlar var. O da öyle bir kaotik durumda bırakıldı. Ama ben hazırlanmış bir komplo olduğunu düşünüyorum. 

Ortadoğu’da var olan yegane sorunların çözümü nasıl mümkün olabilir?

İster Ortadoğu’da olsun, ister Türkiye’de olsun, ister dünyanın başka yerinde olsun. Halkların, ülkelerin ve ulusların toprak bütünlüğüne müdahil olmamak gerekir. Komşularımızla barış köprüsü kurulmalıdır. Ve sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. 

Son olarak ekleyeceğiniz birşey…

Dileğim barış, adalet ve demokrasi çerçevesinde Kürt sorununun çözümüdür. Yeniden bir diyalog sürecinin başlatılması ve eşit özgür bir toplumun inşasına başlanması gerekiyor. Bu acıların son bulması Türkiye’deki diğer halklar için de bir çıkış yoludur.

PORTRE/ AKIN BİRDAL

Akın Birdal, 2 Ocak 1948'de Niğde'de doğdu Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak İlmi Bölümü'nü bitirdi. Yüksek lisansını Gazi Üniversitesi'nde işletme alanında tamamladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

Sosyalist Birlik Partisi, Birleşik Sosyalist Parti, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Kurucu Üyeliklerinde bulundu. İHD'nin ve SDP'nin Onursal Genel Başkanı.

1996'da İHD Başkanı'yken kendisine suikast düzenlendi. Bu suikast nedeniyle hüküm giyen Semih Tufan Gülaltay, şimdi Ergenekon davasının sanıkları arasında.

22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde Diyarbakır bağımsız milletvekili olarak parlamentoya girdi.

2 çocuk babası olan Birdal'ın anı-belge, deneme ve öykü türünde üç kitabı yayınlandı. 

Fly Erbil Advertisment