Erdoğan: Paris İklim Anlaşması'nı onaylama kararı aldık
Erdoğan, ilk olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda, Paris İklim Anlaşması'nı TBMM'nin onayına sunmayı planladıklarını duyurdu.

HABER MERKEZİ
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından basın açıklaması yaptı.
Erdoğan, Türkiye'nin "Paris İklim Anlaşması'nı onaylayarak iklim değişikliği konusunda yeni ve tarihi bir adım attığını" belirterek, şunları söyledi:
"Türkiye 2053 vizyonumuzun ilk ve en kritik adımlarından biri olan iklim değişikliği konusunda tarihi bir adım atıyor. 2015 yılında Paris İklim Anlaşması'na muvafakat veren ülkeler arasında yer alıyordu. Ancak hükümler kısmındaki adaletsizlikler nedeniyle mecliste onay sürecini başlatmamıştık. Bu anlaşmayı Meclisimizde onaylama kararı aldık."
Kasım'da Glasgow'da yapılacak İklim Değişikliği Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, "Orta ve uzun vadeli tüm kalkınma programlarımızı yeşil kalkınma devrimini gerektirdiği rehberle hazırlayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin söz konusu anlaşmayı TBMM’de kabul ederek yürürlüğe sokması, çevrecilerin ve iklim uzmanlarının uzun süredir talep ettiği bir adımdı.
TÜRKİYE, ANLAŞMAYI ONAYLAMAYAN TEK OECD VE G20 ÜYESİ
Paris Anlaşması, 2015'teki 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) üzerinde anlaşma sağlanan en kapsamlı iklim anlaşması.
Anlaşma, küresel sera gazı salımının yüzde 55'ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibarıyla yürürlüğe girdi.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı, 22 Nisan 2016 tarihinde, New York'ta düzenlenen imza töreninde imzaladı. Ancak henüz anlaşmaya taraf olmadı.
Anlaşmayı imzalamak ile "taraf olmak" arasındaki fark şu: Paris Anlaşması'nın imzalandığı ülkelerde yürürlüğe girmesi için, o ülkelerin parlamentoları tarafından da onaylanması gerekiyor. Ülkeler, anlaşmayı imzalasalar bile, iç onay süreçlerinden geçmediği sürece taraf olmuyorlar.
Anlaşmaya toplamda 197 ülke ve özerk yönetim imza attı. Bunların 191'i anlaşmaya taraf olarak süreci tamamladı. Ancak Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ile birlikte Türkiye de henüz anlaşmaya taraf olmuş değil.
Türkiye, Paris Anlaşması'ını onaylamayan tek OECD ve G20 üyesi.
PARİS ANLAŞMASI'NDA UZLAŞILAN MADDELER
Paris Anlaşması, dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak tarihi önem taşıyor.
Sera gazı salımının azaltılması anlamında çok radikal bir hedef koymasa da, şu ana kadar en fazla ülkenin uzlaştığı anlaşma olması nedeniyle diplomatik bir başarı olarak görülüyor.
197 ülkenin üzerinde uzlaştığı zirve bildirgesi, tüm ülkeler için ortak düzenlemeleri şart koşuyor. Bu düzenlemeler ülkelerin karbon salımını nasıl azaltacağını, daha yoksul ülkelere nasıl mali yardım yapılacağını söylüyor.
Anlaşmanın öne çıkan maddeleri şöyle sıralanabilir:
Küresel sıcaklık artışını, 1850-1900 yılları arasındaki "sanayi öncesi döneme" kıyasla 2 dereceyle sınırlamak, mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürmek. (Mevcut artışın 1,1-1,2 derece düzeyinde olduğu biliniyor.)
İnsan faaliyetleriyle ortaya çıkan sera gazlarını, 2050- 2100 yılları arasında ağaç, toprak ve okyanusların doğal yollardan sindirebileceği bir noktaya çekmek.
Her ülkenin karbon salımını kesme performansını beş yılda bir değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek.
Zengin ülkelerin daha yoksul ülkelere "iklim finansı" vermesini sağlayarak iklim değişikliğine uyumunu geliştirmek ve yenilenebilir enerjiye geçişlerini sağlamak.
Anlaşma her ülkeye karbon salımını azaltmak için hedefler koyma yükümlülüğü getiriyor ve bu hedeflerin beş yılda bir gözden geçirilmesi öngörülüyor. Bu yıl Glasgow'da düzenlenecek COP26, Paris İklim Anlaşması sonrası genel değerlendirmenin yapılacağı ilk zirve olacak.
Karbon salımını azaltmanın önde gelen yolu, kömür ve fosil yakıtlara dayanan enerji üretimini mümkün olduğunca azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse etmek, buna uygun iş alanları yaratmak ve enerji geçişini belirlenen tarih aralıklarında tamamlamak.
Paris Anlaşması'nda ayrıca, zengin ülkelerin, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri için yoksul ülkelere yardım etmesi öngörülüyor.
İklim müzakerelerinde gelişmiş ve gelişen ülke sınıflandırması, yani BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nde Ek1 ve Ek2 listeleri, ülkelerin finansal yükümlülüklerini belirliyor.
Gelişmiş ülkeler listesinde yer alan Türkiye, bu listede yer almasına itiraz etmişti. Türkiye anlaşma için taahhütlerini gerçekleştirmek için finansal desteğe ihtiyacı olduğunu savunuyor.