K24 ÖZEL - Almanya seçimleri: Kürt toplumu kimliklerinin tanınmasını istiyor

Almanya'da 26 Eylül'de yapılacak seçimleri değerlendiren Kürtler, kimlik haklarının tanınması gerektiğine işaret ediyor.
Alman Federal Meclisi
Alman Federal Meclisi

ANKARA (K24)

Almanya'da 26 Eylül'de yapılacak olan federal seçimlere kısa süre kala partiler ve milletvekili adayları çalışmalarını tamamladı.

Ülkedeki genel seçimlerde yaklaşık 7 milyon 400 bin göçmen oy kullanacak. Göçmen kökenli seçmenler, oy kullanma hakkı olanların yüzde 12'sini oluşturuyor.

Almanya’da 4’üncü büyük nüfusa sahip Kürtlerin sayısı ise 1 milyon 400 bin olarak tahmin ediliyor ve bu nüfusun yarısı Alman vatandaşı.

Ülkedeki seçimlerle ilgili K24’e konuşan Alman vatandaşı Kürtler, kimlik haklarının verilmesi, ırkçılıkla daha çok mücadele edilmesi ve anadilde eğitimin artırılması konularına değindi.

Yaklaşık 40 yıldır Almanya’da yaşadığını söyleyen bir Kürt, aynı zamanda Almanya’nın Kürt politikasında daha esnek olması gerektiğini belirtti.

SOMMER: KÜRTLER HALA DIŞLANAN BİR GRUP

K24’e konuşan Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili ve Kalkınma Politikası Sözcüsü Helin Evrim Sommer, seçimlerin ülkede yaşayan Kürtler için neden önemli olduğunu değerlendirdi.

“Kürtler yaklaşık bir buçuk milyon nüfusuyla Türklerden sonra Almanya'nın ikinci en büyük göçmen grubunu oluşturuyor” diyen Sommer, şunları söyledi:

“Kürtler, 1919’dan beri Almanya’ya yönelik gerçekleşen göçle birlikte, toplumsal ve siyasal yaşamın önemli bir parçası haline geldi. Buna rağmen Kürtler resmi olarak Almanya’da hala dışlanan ve inkâr edilen bir göç grubu. Örneğin Kürtlerin Almanya Göç İdaresi istatistiklerinde hala Kürt değil de İranlı, Iraklı, Suriyeli ya da Türkiyeli olarak geçmesi, bu inkâr politikasının göstergesidir. Kürt seçmenin beklentisi Türkiye, Suriye, Irak ve İran'da maruz bırakıldıkları ve Almanya’da devam eden inkâr politikasının sonlandırılmasıdır.”

helin
Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Helin Evrim Sommer

Kürtlerin özgün bir göçmen grubu olarak tanınması gerektiğini vurgulayan Helin Evrim Sommer, “Aynı zamanda Kürt seçmenler, tercihlerini Alman siyasi partilerin Kürt meselesine yaklaşımı üzerinden belirliyor. Siyasi partilerin Kürdistan'da demokratik ve barışçıl bir çözüm perspektifini desteklemesi oldukça önemli” şeklinde konuştu.

“KÜRTLER ÖZGÜN BİR TOPLULUK OLARAK TANINMAK İSTİYOR”

Kürt seçmenlerin homojen bir siyasi topluluk olmadığını söyleyen Sommer, “Dolayısıyla Hristiyan Demokratları destekleyen Kürtler olduğu gibi Sol Parti’yi destekleyen büyük bir Kürt seçmen kitlesi de var” diyerek, şunları kaydetti:

“Kürt seçmenlerinin iki ana talebi var ve bu konularda ortak oluyor: Birincisi Kürtlerin özgün bir göçmen topluluğu olarak tanınması, ikincisi Kürt meselesinde demokratik ve barışçıl bir çözüm. Almanya Kürt meselesinde sadece pasif bir aktör değildir, Türkiye'ye silah satışları ile Kürdistan'da savaş ve çatışmayı körükleyen müdahil bir aktördür. Dolayısıyla yaklaşık bir buçuk milyon Kürt’ün yaşadığı Almanya’nın da artık bir ‘Kürt meselesi’ var. Alman devleti, kendi ülkesindeki Kürtlerin uyumunu da gözeterek, acilen Türk devletinden bağımsız bir Kürt politikası izlemeli ve Kürt sorununun barışçıl temelde çözülmesi için somut adımlar atması gerekiyor.”

Sommer, sözlerine şöyle devam etti:

“(Sol Parti dışında) Ne Alman devletinin ne de diğer siyasi partilerin bağımsız bir Kürt politikası yok. Kürt politikası, Federal Meclis’te sadece Türkiye, Suriye, Irak ve İran politikası bağlamında bir dipnot niteliğinde işleniyor. Alman hükümetinin Türkiye ile ekonomik ve askeri ilişkilerden dolayı Kürt meselesinin çözümü ile ilgilenmemesi beklenilir bir durum, fakat Almanya’daki ilerici partilerin özgün bir Kürt politikası olmaması ciddi bir sorundur.”

Kürt parlamenter, “Kürt meselesinde çözümsüzlük sadece Kürtlerin mağduriyetini uzatmak ve derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesini de önlüyor. Biz Sol Parti olarak hem Kürtlerin özgün bir göçmen grubu olarak tanınması hem de Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümünü destekliyoruz” dedi.

TOPRAK: KÜRTLER SEÇİMLERE CİDDİ KATILIM SAĞLIYOR

K24’e konuşan Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Hamburg Milletvekili Adayı Ali Ertan Toprak, ülkede yaklaşık 1,5 milyon Kürt’ün yaşadığını belirterek, bu nüfusun yarısından fazlasının Alman vatandaşlığı bulunduğunu kaydetti.

toprak
CDU Hamburg Milletvekili Adayı Ali Ertan Toprak

Kürtlerin Almanya’da dördüncü büyük göçmen kitlesini oluşturduğunu söyleyen Ali Ertan Toprak, şunları ifade etti:

“Kürtler Almanya’da dördüncü büyük göçmen kitlesini oluşturuyor. Önemli bir grup ve tüm siyasi partilerde aktifler. Kürtler seçimlere ciddi katılım da sağlıyor ve Türkiye’den gelen arkadaşlar da Güney Kürdistan’dan gelen arkadaşlar da çeşitli partilerde milletvekili adayı. Sanıyorum Kürt adaylar bu seçimde Federal Meclis’te yerini alır. Bu seçim sürecinde partiler, sağcı ve popülist gruplara malzeme vermemek için göçmenler ve azınlıklarla ilgili çok fazla konu gündeme getirmedi. Ancak adaylar ve partiler farklı dillerde de seçmenlere ulaşmaya çalışıyor. Aşırı sağcılar dışında tüm partiler göçmenlerin oyunu alabilmek için çaba sarf ediyor.”

“KÜRTLER ALMAN TOPLUMUNUN BİR PARÇASI OLDUKLARINI DA HİSSETMEK İSTİYOR”

Kürtlerin homojen bir grup olmadığını ve farklı siyasi eğilimlerden grupların olduğunu dile getiren Toprak, “Kürtlerin çoğu sol partiden aday olsalar da hemen hemen tüm partilerde Kürt adaylar var” dedi.

Kürtlerin diğer göçmenler gibi kendi kimliğiyle görünmek istediğini vurgulayan Toprak, “Kürt devleti ya da Kürt vatandaşlığı olmadığı için şu ana kadarki istatistiklerde ya Türk ya Iraklı ya da Suriyeli olarak tanımlandılar. Kürt kimliğinin tanınması birinci beklentileri, ama diğer taraftan da Alman toplumunun bir parçası olduklarını hissetmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

BAŞAR: KÜRTLER ARTIK FARKLI EĞİLİMLERE SAHİP

K24’e konuşan Almanya Kürt Toplumu Genel Sekreteri Cahit Başar, Kürtlerin ülkede farklı partilere yöneldiklerini belirterek, “Eskiden bugüne kadar sosyal demokrat ya da sol eğilimli partilere destek veren Kürt toplumu, bundan böyle çok farklı bir siyasi partilere oy verme konusunda hazır durumda. Liberallerden sol partilere, yeşillerden sosyal demokratlara kadar pek çok görüşe oy veren, hatta bu partilerde adaylıklarını gösteren Kürtler var” dedi.

basar
Almanya Kürt Toplumu Genel Sekreteri Cahit Başar

Kürtlerin kurulacak yeni hükümetten ve partilerden beklentilerini değerlendiren Cahit Başar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürtlerin hem ana partilerden hem kendi adaylarından hem de yeni kurulacak hükümetten beklentileri, uzunca bir listedir. Kürt kimliğinin tanınması bunun başında geliyor. Şu ana kadar Kürt kimliği Almanya’da tanımlanmıyor. Kürtler resmi kayıtlarda Türkiyeli, Iraklı, İranlı ya da Suriyeli olarak yer alıyor. İstatistiklerde bu ülkelerin vatandaşları olarak geçiyor. Hangi partilerden yana oy kullanırlarsa kullansınlar tüm Kürtlerin temel talebi Kürt kimliğinin tanınması olacaktır.”

“ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ ÖNEMLİ BİR KONU”

Anadilde eğitim konusunun da Kürtler için önemli bir unsu olduğunu dile getiren Başar, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının toplumun önemli bir kesimini rahatsız eden bir konu olduğunu söyledi.

Başar, “Kürt toplumunun Alman hükümetinden beklentileri çok belli ve açık: Irkçılığa karşı sert ve doğru politika yürütülmelidir. Bu konular iç politikayı ilgilendirmektedir” dedi.

Dış politika konusu hakkında da konuşan Cahit Başar, “Kürtlerin Alman hükümetinden açık talepleri dış politikada da var. Örneğin Kürdistan’da yaşanan hak ihlalleri, Rojava işgali, Güney Kürdistan’daki zor durum ve Kürtlerin Ortadoğu’da kendi ülkelerinde yaşadıkları yaşam ortamları önemli meselelerdir. Kürtlerin yaşam standartlarının düzeltilmesi için uluslararası destek önemlidir” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler tahminine göre Almanya'nın 83 milyonluk nüfusunun yüzde 15'i göçmenlerden oluşuyor. Almanya bu özelliğiyle ABD'den sonra dünyada en çok göç alan ülke. Kürtler Almanya’daki en büyük dördüncü azınlık ve nüfusları 1,4 milyonun üzerinde.

Öte yandan Almanya'da göçmen kökenlilerin seçmen davranışları konusunda çok az veri bulunuyor.

SOSYAL DEMOKRATLAR KAMUOYU ARAŞTIRMALARINDA ÖNDE

Almanya'da seçim öncesi yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre Sosyal Demokrat Parti yüzde 26 oyla ilk sırada.

Koalisyonun büyük ortağı CDU-CSU ittifakının oy oranı yüzde 20, Yeşiller Partisi'nin oy oranı ise yüzde 15 civarında gözüküyor.

Almanya'nın önde gelen haftalık dergisi Der Spiegel, ülkede İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme damga vuran Hristiyan Demokrat Birlik ve Hristiyan Sosyal Birlik ittifakının tarihi bir bozgun ile karşı karşıya olduğunu yazdı.

Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Olaf Scholz tartışmada, Sol Parti ver Yeşiller Partisi'yle üçlü koalisyon ihtimalini reddetti. Scholz, NATO'nun gerekliliğini kabul etmeyecek bir parti ile koalisyon yapmayacaklarını söyledi.

Kamuoyu araştırmalarına göre oy oranı yüzde 6 civarında olan Sol Parti, NATO'nun dağıtılmasından yana.

afis
2019'da Almanya'da gerçekleştirilen seçimlerdeki Kürtçe afiş