DEM Parti Sözcüsü: Orta Doğu’da Kürtler denklem dışı bırakılamaz

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Kürtler birlik ve beraberlikten yana." dedi.
Ayşegül Doğan, 19 Aralık 2024 Perşembe günü, yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye olmak üzere hiçbir devletin, Suriye üzerinden güç tahkim etmemesini savunduklarını belirten Doğan, "Suriye’de tüm farklılıklar kimlikler ve inançlar eşit ve özgür bir şekilde yaşamalı. Bunun için de çatışma değil, çatışmasızlık sağlanmalı. Öncelikli hedef çatışmasızlığın sağlanması olmalı. Tüm kesimlerin iradesini yansıtan bir siyasi çözüm ortaya çıkmalı ve Türkiye’de bu konuda engelleyici değil, destekleyici bir güç olmalıdır. Böyle bir rol, misyon ve sorumlulukla yaklaşmalıdır." diye konuştı.
SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi'nin "silahsızlandırılmış bölge" önerisine dikkat çeken Sözcü Doğan, "Bu yüzyılda Kürtler, ne Türkiye’de ne de Orta Doğu’da denklem dışı bırakılacak. DEM Parti olarak iktidar ve muhalefeti bu hakikati görmeye davet ediyoruz. Artık Suriye’de yaşayanların iradesini tecelli edeceği bir yöntem oluşmalı ve geleceklerine Suriyeliler karar vermelidir. Kürtler, tarihsel bir parçalanmışlığın neticesinde bu şekilde yaşıyorlar. Önümüzdeki yüzyıl; Kürtleri bu denklemin dışında tutmaya çalışan, yani kazanımlarını tehdit olarak gören herkesin kaybedeceği bir yüzyıl olacak." ifadelerini kullandı.
Doğan, ayrıca Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a tecrit hukuksuzluğunu daha fazla sürdürmeme çağrısı yaparak, "Tecridi sürdürerek bir hukuksuzlukta ısrarın fotoğrafı var ayan beyan. Bir işkence yönteminde, bir insan hakları ihlalinde ısrar var. Bu ısrardan vazgeçin artık. “Müsait bir zaman” demek bir keyfilik göstergesidir. İnsan haklarına, temel haklara böyle yaklaşmak mümkün değil. Bu hukuksuzluğu daha fazla sürdürmemelerini tavsiye ediyoruz." dedi.
Barışın, sadece silahlı çatışmaların sona erdirilmesi değil, aynı zamanda savaşa yol açan uyuşmazlıklara çözüm bularak, çatışma nedeninin ortadan kaldırılması olduğunu vurgulayan Doğan, şunları ekledi:
"Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümü toplumsal ve siyasal bir barışın vazgeçilmez bir öğesidir. Barışın silahla sağlanamayacağına inanıyoruz. Ben uzun bir açıklamadan bölümler paylaşıyorum sizlerle ve devam ediyorum. Öte yandan Kürt sorununu sadece Türkiye'nin sınırları içindeki bir sorun olarak görmek yanıltıcı olur. Suriye’de yeniden başlatılan savaş ve çatışma ortamıyla Kürt sorunu konusunda Türkiye, bölgedeki bütün halkların yararına olacak barışçı bir siyaset izlemediği sürece, Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili gerçek bir barışın sağlanması da güçtür. İşte samimiyetiniz ve sahiciliğiniz sorgulanır, güven ve güvence meselesi yeniden tartışmaya açılır. Bu güveni tesis etmek için güvenceye ihtiyaç var. Tespitlerimizin karşılık bulduğu yer. O yüzden bu açıklama çok önemli." sözlerini kullandı.