Hakan Fidan: Beşar Esad rejiminin devrilmesi Türkiye-İran ilişkilerini olumlu yönde etkilemeli

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye meselesinde, terörle mücadelede ve bölge ülkelerinin güvenliği konusunda en üst düzeyde anlayış birliğine ulaşma temennisinde bulundu. 

Bakan Fidan, 27 Ocak 2025 Pazartesi günü, Al Şark TV’ye verdiği röportajda, Suriye’deki yeni dönem dahil birçok konuya ilişkin soruları yanıtladı.

ABD'nin Suriye politikasından dolayı sorun yaşadıklarını dile getiren Bakan Fidan, ABD’nin DAİŞ’e karşı savaşmak için YPG'yi kullandığının altını çizerek, ABD’ye bunun yanlış olduğunu ve DAİŞ’e karşı başka bir şekilde savaşabileceklerini söylediklerini aktardı.

ABD’nin Suriye’de izlediği politikayı eleştiren Hakan Fidan, şu ifadeleri kullandı:

“Amerika’yla da bizim sorunlu olan konularımız var. Bunların başında Suriye'deki Amerikan politikası geliyor. Esas itibarıyla biliyorsunuz Obama döneminde başlatılmış olan bir politika. Amerika, Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkeler Suriye muhalefetine destek verirken en başında itibaren, daha sonra Amerika dedi ki ben muhalefete destek vermeyeceğim, benim işim DEAŞ'la mücadele etmek olacak dedi ve kavramı değiştirdi. O zaman tabii bir ton jeopolitik krizi de beraberinde tetiklemiş oldu bilmeden. Bunu yaparken de öyle bir şekilde yaptı ki başka bir terörist örgütü aldı. PKK/PYD'yi DEAŞ’la savaşmak ve DEAŞ'lı mahkumları hapiste tutmak üzere kullandı. Biz dedik ki Amerika'ya bu yanlış, bunu başka türlü de yaparız. Özellikle Türkiye'nin milli güvenliğine muazzam bir tehdit oluşturuyor bu ve siz bunu biliyorsunuz. PKK, Amerikan tarafında da terör örgütü olarak tanınan bir örgüt. PKK liderlerinin başına beşer milyon Dolar para ödülü konmuş durumda Amerika tarafından uzun yıllardır. Böyle bir gerçeklik varken, siz PKK'nın uzantısıyla Suriye'de böyle bir iş yapıyor olmanız çok hayra alamet değil. Obama bunun geçici olduğunu söylemişti. Sonra Sayın Trump geldi. Sayın Trump bunu kaldırmak istedi çok samimi bir şekilde birkaç defa ama Amerika'nın o dönemki yönetimindeki bazı unsurlar buna direndiler. Onun içindir ki Sayın Trump sadece o konuda değil, başka konularda da Amerikan sistemi tarafından oyalandığını gördüğü için şimdi yeni dönemde ben bakıyorum kendisinin iradesini ve talimatlarını harfiyen hayata geçirecek yeni kadrolar atıyor. İnşallah bu yeni dönemde hem Suriye konusunda hem terörle mücadele konusunda hem bölge ülkelerinin güvenliği konusunda en üst düzeyde anlayış birliğine ulaşırız. Bunun için çalışacağız.”

“DEAŞ mahkumlarının hapishanelerde kalmalarını sağlayacak, YPG'nin de terör faaliyetinden vazgeçmesini sağlayacak ve Kürtlerin de hakkını koruyacak bir denkleme ihtiyacımız var.” diyen Hakan Fidan, söz ettiği denklemi şu şekilde açıkladı:

“Biz bu denklemi biliyoruz. Nedir bu denklem? Bu denklem, birincisi YPG silahlarını bırakacak, Şam'daki yeni yönetim hemen hapishaneleri ve kampların yönetimini devralacak. Gerekirse Türkiye olarak biz bu konuda destek vermeye hazırız, biz ve diğer ülkeler, hiçbir problem yok. Amerika'nın zaten önceliği DEAŞ mahkumlarının dışarı çıkmaması. Onun sağlanması gerekiyor. Onun dışında da silahlı grupların artık silahlarını tasfiye etmesi ama oradaki diğer etnik grupların da kültürel haklarını kullanması gerekiyor. Bunun formülü çok basit.”

Beşar Esad rejiminin devrilmesinin Türkiye-İran ilişkilerini olumlu yönde etkilemesi gerektiğini söyleyen Hakan Fidan, “Suriye'deki İran'ın ve Türkiye'nin karşı kutuplarda bulunan duruşlarının artık ortadan kalktığını görüyoruz. Yani İran artık Suriye'de değil. Dolayısıyla Türkiye için olumsuzluk üreten bir ortamın da parçası değil. Dolayısıyla Suriye, aramızdaki ihtilaflı bir alan olmaktan çıktı. Her ilişkide ihtilaflı dosya sayısını azalttığınız zaman olumluluk daha fazla yükselir. Ben bunun iki ülke ilişkilerini daha da ileri götürmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda İran'ın bölgedeki hem komşuluk ilişkilerini hem dış politikasını yeniden resetlemek için, programlaması için bir fırsat teşkil ettiğini düşünüyorum.” diye konuştu. 

 
Fly Erbil Advertisment