Bahçeli'den PKK'nin fesih kararına ilişkin ilk açıklama
Bahçeli: Öcalan tarihsel sorumluluk aldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “barış tohumlarının nihayet çiçek açtığını” belirtirken, "Dağlarımızda kaderdaşlığın esintileri hakim olacak." dedi.
Bahçeli, PKK'nin fesih ve silah bırakma kararına ilişkin yazılı açıklama yaparak, Türkiye’nin “her yöresine emek, sabır ve fedakarlıkla ekilen barış tohumlarının umutla sulandığını, nihayet tomurcuklandığını ve çiçek açtığını” söyledi.
Bahçeli, "Bugüne kadar çekilen çileler, katlanılan badireler, karşılaşılan belalar, ödenen bedeller, dökülen tertemiz şehit kanları milli yüreklere ateş gibi düşse de milli birlik ve kardeşliğimizi heba ve heder edecek siyasi ve sosyolojik kırılma hiç yaşanmamıştır. Türk'ün Kürt'e, Kürt'ün Türk'e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir." değerlendirmesinde bulundu.
"27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi Fis köyünde kurulan, ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştiren bölücü terör örgütü PKK, 12. Kongresi'ni 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde toplayarak 27 Şubat İmralı çağrısına müzahir kararlar almıştır.” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda PKK silahları bıraktığını, örgütsel varlığını feshettiğini bugün sabah saatlerinde açıklamıştır. Böylelikle PKK musibeti son bulacak, 47 yıldır ihanetle yazılan kanlı sayfa ümit ve temenni ediyorum ki bir daha açılmamak üzere kapanacaktır. Mevzu bahis tarihi gelişmenin kuşkusuz çok mühim ve münhasır sonuçları olacak, siyaset ve demokrasinin sivrilip serpilmesiyle miadı dolan silahlı çatışma dönemi acı hatıralarıyla ve alınmış ibretlik dersleriyle geride kalacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, 22 Ekim 2024 tarihinden itibaren 'Terörsüz Türkiye' hedefini kararlılıkla savunmuş, cesamet ve cüreti günbegün tahrik edilen istismar ortamının ve hamasi söylemlerin bubi tuzağına düşmemiştir."
MHP ve Cumhur İttifakı'nın hiçbir şekilde geri adım atmadığına işaret eden Bahçeli, özellikle İmralı ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), Türkiye'yi kapsamına alan risk ve tehditleri isabetle ve itinayla okuduğunu belirtti.
Bahçeli, “el birliği, güç birliği, inanç birliği, eylem birliği ve ortak kader birliği mucibince Türkiye'nin sırtında on yıllardır taşınması gittikçe ağırlaşan terör ve bölücülük kamburuna müdahale edildiğini ve sonuç alındığını” aktararak, şöyle devam etti:
"Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum. Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı, bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı, feshedilen PKK'dan PYD/YPG'ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eş güdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği, silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı, PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı, siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir."
Barış havasının, güvenlik ortamının mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Türk milletinin hiçbir mensubu yaban ve yabancı addedilmediği de tarihi vakıa ve vesikalarla ortadadır. Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namus ve şeref mevzusudur." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Türk ile Kürt'ün ezelden ebede bir ve beraber olduğunu, hiçbir iç ve dış melanet ve ihanet senaryosunun bu beraberliği bozamayacağını, bunalım kapanına hapsedemeyeceğini belirtti.
"Kim ne derse desin, statükocu ve ezbere dayalı marjinal iddialara kimler bel bağlarsa bağlasın Terörsüz Türkiye'nin meşalesi yakılmıştır." ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bugün kazanan barış ve kardeşliktir. Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır. Bilindiği üzere terörizm, toplumu dönüştürecek veya bir yapıyı değiştirecek kadar köklü ve nihai sonuca ulaşmak için birden çok kişiye ve ortama tesir edebilmek amacıyla, bu etkinin en yüksek olabileceği niyetiyle seçilmiş özel hedeflere yöneltilen, saldıran ile saldırılan arasında doğrudan illiyetin olmadığı, sürekli korku ve tahribat yaratma tehdidinin veya uygulamasının sistematiğidir.
Bu sistematik şiddetin uygulaması terör, uygulayıcısı terörist, mağduru ise insanlık ve insani değerlerdir. Ve bu insanlık dışı kırım ve yıkım süreci ülkemizde inşallah son bulacaktır. Kırlarımızda çiçekler toplanacak, dağlarımızda kaderdaşlığın ve kardeşliğin hiç kesilmeyecek esintileri hakim olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü evresidir. Terör örgütünün feshi ise yeni yüzyılın ulaşılan ve gerçekleşen ilk hedefidir. Bundan sonra milli ülkülerimizin ve nihai hedefimizin peşinden el ele ve hep birlikte yürümek, bölge ve dünya genelinde hayranlık uyandıracak müteyakkız ve muktedir hayat, siyaset ve milli varlık gerçeği olarak anılacaktır."
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Terörsüz Türkiye hedefini bir devlet politikası haline getiren, özverili bir şekilde tavrını ve duruşunu gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza, partisinde ve devlet bürokrasinde mücadele edip terörsüz geleceğin mimarisine destek veren mesai arkadaşlarına, 27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK'nın kurucu önderi Abdullah Öcalan'a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti'nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine, Türk ve Kürt kardeşliğine sahip çıkan her vatan evladına, elbette Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesiyle hiyerarşik zincir içindeki tüm kahramanlarımıza teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Büyük Türk milletini saygıyla selamlıyor, Terörsüz Türkiye'yle ilgili tarihi gelişme ve kararların hayırlı olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum."