"Anlaşma sağlanırsa zenginleştirilmiş uranyum stoklarını yurt dışına çıkarabiliriz"

İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Amir Said İravani, İran'ın füze programı konusunda taviz vermeyeceğini belirtirken, anlaşmaya varılması halinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını yurt dışına transfer edebileceklerini bildirdi.

Amir Said İravani, Al-Monitor internet sitesine gündeme ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Ülkesinin, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamındaki haklarını kullanma konusundaki kararlılığının altını çizen İravani, "Ne daha fazlasını ne de azını talep ediyoruz. Sadece anlaşmaya taraf diğer ülkelerin sahip olduğu haklardan faydalanmak istiyoruz." dedi.

Nükleer enerji üretim kapasitesini ülke içinde muhafaza etme konusunda kararlı olduklarını ve bunun bölgesel iş birliğine kapalı oldukları anlamını taşımadığını savunan İrvani, İran'ın bölgede nükleer reaktör işleten ülkelerle "reaktör güvenliği veya yakıt temini" gibi konularda iş birliği yapmaya açık olduğunu kaydetti.

Birkaç ülkenin nükleer alanında ortak hareket etmek üzere oluşturduğu, teknik ve ticari iş birliğine dayalı nükleer konsorsiyumun da bahsi geçen iş birliği seçeneklerinden olabileceğini bildiren İravani, konsorsiyumun İran'ın ulusal nükleer programının yerine geçemeyeceğini, aksine "tamamlayıcı bir girişim" mantığında hizmet sunabileceğini açıkladı.

İran'ın, nükleer zenginleştirmeyi kendi topraklarındaki bölgesel nükleer konsorsiyuma bırakma ihtimaline nasıl baktığı sorulduğunda ise İravani, prensip açısından böyle bir şeye karşı olmadıklarını ancak bu olasılığı alacakları tekliflerin ayrıntılarına göre değerlendireceklerini belirtti.

İravani, "Yeni bir anlaşma yapılırsa yarı rafine uranyum cevheri (yellowcake) karşılığında yüzde 20 ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoklarımızı başka bir ülkeye transfer etmeye ve İran dışına çıkarmaya hazırız." ifadesini kullandı.

Alternatif olarak zenginleştirilmiş uranyumun Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) mührü altında İran'da da stoklanabileceğini söyleyen İravani, bu ihtimalin de müzakerelerin içeriğine ve nihai anlaşmanın şartlarına bağlı olduğunu, dolayısıyla bunun İran için kırmızı çizgi olmadığını vurguladı.

Bir anlaşmaya varılması durumunda ABD veya diğer Batılı ülkelerin İran'daki enerji sektörüne yatırım yapmasına herhangi bir kısıtlama getirilmeyeceğini belirten İravani, İran'ın füze programı konusunda taviz vermeyeceğinin altını çizdi.

İsrail-İran çatışması

İsrail, 13 Haziran'da İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan Yükselen Aslan Operasyonu kapsamında geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran'da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda öldü.

Bu saldırılara karşılık İran, Gerçek Vaat 3 Operasyonunu duyurarak İsrail’e misilleme saldırılar düzenledi. 

ABD'nin İran'a saldırısı

Karşılıklı saldırıların devam ettiği süreçte ABD Başkanı Donald Trump, 22 Haziran’da İran'da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini açıkladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, ABD saldırılarının ardından yaptığı açıklamada, "Savaşımız şimdi başladı." dedi ve söz konusu mesajın ardından İran, İsrail'e iki dalga halinde 30'dan fazla balistik füze ateşledi.

İsrail Acil Durum Yönetim Ajansı, 22 Haziran Pazar sabahı İran'ın başlattığı füze saldırılarında ikisinin durumu ağır olmak üzere 20'den fazla sivilin yaralandığını bildirdi. 

İran-İsrail ateşkesi

İsrail'in İran'a saldırılarının ardından 13 Haziran'da başlayan çatışmanın 12'nci günde ateşkes sağlandı.

ABD Başkanı Trump ateşkesi sosyal medya hesabından duyurdu.

Taraflar da ateşkesin sağlandığına yönelik açıklamalarda bulundu. 

 
Fly Erbil Advertisment