Koçyiğit: “Komisyon sorumluluk almazsa kürt sorununa katkı sunamaz”

"Sürecin ihtiyacı olan yasaların genel çerçevesinin en azından komisyonda konuşulması gerektiğini düşünüyoruz"

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Sorumluluk almayan bir komisyonun Kürt sorununun demokratik çözümünde ne kadar katkı sunacağını da hepimizin sorması gerekiyor" dedi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, bugün (17 Eylül Çarşamba günü) Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun somut adımlar atması gerektiğinin altını çizerek, süreçte ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelere değindi. 

Koçyiğit, "Sayın Öcalan’ın çağrısının derinleşmesi, ilerlemesi ve sonuç alması için Meclis Komisyonu’nun, biz milletvekillerinin ve siyaset kurumunun da üzerine düşen sorumluluğu derhal yerine getirmesi gerekiyor. 1 Ekim olmadan sürecin ihtiyacı olan yasaların genel çerçevesinin en azından bu komisyonda konuşulması ve ihtisas komisyonlarına genel çerçevenin aktarılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu daha fazla ertelenmeyecek, ötelenmeyecek bir zorunlu süreç olarak önümüzde duruyor. Yoksa aksi takdirde komisyon kendi varlık gerekçesine uygun bir pratik sergilememiş olacaktır. Bu da süreci sekteye uğratacaktır. 11 Temmuz’da silah yakan Barış ve Demokratik Toplum Grubu ülkeye dönemedi. Çünkü bizim bir yasamız yoktu. Çünkü Meclis bir yasa yapmadı, bunun yasal ve hukuki zeminini yapmadı. O zaman buradan sormamız gerekiyor, öncelikli işimiz nedir komisyon olarak? Bizim gerçek anlamda silah bırakanların ülkeye dönüşünü sağlayabilecek ve bugüne kadarki bütün hukuki sorumlulukları ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hızla tartışmamız ve pratik adımları atmamız gerekiyor." sözlerini sarf etti.

İki temel talepleri olduğunu söyleyen Koçyiğit, "Birincisi hızlı bir şekilde komisyonun bir alt komisyonuna adaya gitmesi ve sürecin baş aktörü olan Sayın Öcalan'la görüşmesi, bu konuda cesur olması, sorumluluk alması. İkincisi 1 Ekim'e çok az bir zaman kaldı. Hızlı bir şekilde sürecin ihtiyacı olacak yasal düzenlemelerin çerçevesini tartışmaya başlamamız ve bu konuda da hızla ilerleme sağlamamız gerekli." şeklinde konuştu.

Koçyiğit, başka yöntemlerin düşünülüp düşünülmediğine ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı:

"Burada süreci yürüten baş aktör olarak Sayın Öcalan bulunuyor. O zaman çok açık ve net; gidilmesi, konuşulması, tartışılması gerekiyor. Başka formülleri hiç konuşmadık ve doğru olacağını da düşünmüyoruz. Bizim milletvekilleri olarak tüm cezaevlerine gidip istediğimiz tutukluyla görüşme hakkımız var. O yüzden buna farklı anlamlar yüklenmesini, bunu bir ayağa gitmek olarak değerlendirmenin kendisini yanlış görüyoruz. O zaman tamam açın İmralı'nın kapılarını, Sayın Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun. Açın İmralı'nın kapılarını, Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü sağlayın, o düşüncelerini gelsin komisyona anlatsın, gelsin bize anlatsın. Bugün böyle bir koşul yoksa ortada o zaman komisyonun doğal olarak İmralı'ya gitmesi ve Sayın Öcalan ile konuşması gerekiyor. Herhangi bir dönemde değiliz, o yüzden cüret etmek, cesaret etmek gerekiyor. Sorumluluk almayan bir komisyonun Kürt sorununun demokratik çözümünde ne kadar katkı sunacağını da hepimizin sorması gerekiyor. Bu komisyon süreçteki en önemli eşiklerden bir tanesiydi."

 
Fly Erbil Advertisment