K24 ÖZEL - Afgan mülteciler neden Türkiye’ye yöneliyor?
Son birkaç haftadır Doğu Kürdistan (Rojhilat) üzerinden Van’a akın eden Afgan mültecilerin durumunun bundan sonra ne olacağı Türkiye’de giderek büyüyen bir tartışma haline geldi.
İSTANBUL (K24)
ABD’nin Afganistan’dan çekileceği açıklamasından bu yana, binlerce mülteci güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığını ve devamının da olacağını söylüyor.
Afganistan’daki iç savaş ve ekonomi krizinden dolayı hayatta kalmak ya da daha iyi koşullarda yaşamak için evini, ülkesini terk ederek kendilerine yeni bir yurt arayan Afgan mültecilerin bazıları Türkiye’de kalmak istiyor, bazıları da Türkiye üzerinde Avrupa’ya gitmek istediğini ifade ediyor.
Afganistan’da yaşanan iç savaş, siyasi, ekonomi ve güvenlik meselesi mülteci sorununun en önemli sebepleri olarak gösterilirken, İran’ın kendi sınırları içerisindeki Afgan göçmenlerin Türkiye tarafına geçmesine izin verdiği, Türkiye’nin de yeteri kadar önlem almadığı belirtiliyor.
Son dönemde binlerce Afgan mültecinin Rojhilat’ın Xoy, Selmas ve Urmiye kentlerine bağlı sınır köylerinden Van'ın Başkale, Özalp, Çaldıran ve Saray ilçelerine girmeleri ve bu göçün artarak devam etmesi yeni bir “Suriyeliler krizi” mi Türkiye’yi bekliyor tartışmasına yol açtı.
Uzmanlar, Türkiye’ye göç eden Afgan mülteciler hakkında farklı görüşlere sahip olsa da göç sebebinin ülkelerindeki ekonomik koşullar ve iç savaşın yanı sıra bazı ülkeler için politika haline gelen göç olduğu ifade ediliyor.
“AFGAN MÜLTECİLER SINIRI GEÇİYOR, KÜRT KOLBERLER ÖLDÜRÜLÜYOR”
K24’e değerlendirmelerde bulunan Mazlum-Der Van eski Şube Başkanı Yakup Aslan, Doğu Kürdistan ile Van arasında sınır ticareti yapan Kürt kolberlerin öldürüldüğünü ama kafileler halinde binlerce Afgan mültecinin aynı sınırdan serbestçe geçmelerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“İran’dan TIR’larla sınıra bırakılan veya büyük kafileler halinde sınırdan geçen mültecilerin yaş ortalamaları 20 ila 30 arasıdır. O sınırlarda Kürt köylüleri birkaç kilo şeker ve çay için öldürülürken, mülteci organizesi içerisinde binlerce insanın serbest bir şekilde geçiş yapması elbette düşündürücüdür. Bu kafilelerin hangi amaçla getirildiği ve organizenin bir devlet politikası olup olmadığı sorusu toplumsal bir algı haline geldi. Suriye savaşında ülkelerinden kaçanlar veya dışarıdan toplanan militarist gruplar eğit-donat konsepti içerisinde savaşa sürüldü.”
Her yıl hamallık yaptıklarından dolayı onlarca kolberin bu sınırlarda keyfi olarak öldürülmesinin düşündürücü olduğunu vurgulayan Aslan şunlar belirtti:
“Van’da her yıl bahar aylarıyla birlikte sınır boylarındaki dağlarda dondukları anlaşılan onlarca kişinin cesedi bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda da Van Gölü’nde batan teknede 120 mültecinin olduğu söylendi. Bunlardan bir kısmı çıkarıldı, bir kısmının da halen batık teknede kaldığı belirtiliyor. O dönemde geçişler biraz daha riskliydi. Şimdilerde ise büyük kafileler halinde sınırı geçtikleri görülüyor. Taliban zulmünden kaçtıkları söylense de 42 yıldan bu yana devam eden Afganistan iç savaşında bu durum ilk defa ortaya çıkıyor. Türkiye’nin, bir ‘koruyucu ülke’ olarak kabul edilmiş olmasının belli bir finans sağladığı doğrudur. Ancak bu anormal durumun doğal bir süreç olduğunu söylemek saflık olur. Sınır boyunca her iki tarafta yüz metrede bir karakolların olduğu yerden bu kadar gencin rahatlıkla geçiyor olması düşündürücüdür. Her yıl hamallık yaptıklarından dolayı onlarca kolber bu sınırlarda keyfi olarak öldürülüyorken, bu kadar insanın rahatlıkla sınırı ihlal etmesi düşündürücüdür.”
“İRAN, AFGAN MÜLTECİLERE KOLAYLIK SAĞLIYOR”
K24’e konuşan Van Barosu Göç ve iltica Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mahmut Kaçan da İran’ın Afgan mültecilerinin Türkiye’ye geçişlerini kolaylaştırdığını ifade ederek şunları söyledi:
“Özellikle İran sınır hattındaki askerlerin büyük çoğunluğu yozlaşmış durumdalar. Yani insan kaçakçılarıyla işbirliği yapan onlarla rüşvet karşılığı geçişleri kolaylaştıran bir yapı var İran’da. Afganistan’dan İran üzerinden Van’a gelen o kadar mültecinin kontrol noktasına takılmadan Türkiye’ye gelmeleri başka bir nedenle açıklanamaz. Bu kadar insan hareketliliği ancak devletlerin belli ölçülerde buna göz yumması, kolaylaştırmasıyla açıklanabilir diye düşünüyorum.”
Afgan mültecilerinin Türkiye’ye gelmelerinin yeni bir olay olmadığı, meselenin 1992 yılına dayandığını belirten Kaçan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Van’a gelen mülteci trafiği her yıl yaz aylarında yaşanan görüntülerdir. Bu yıl, Afganistan’dan gelen mülteci sayısının geçen yıl ve bir önceki yıldan bir farkı yok. Şu an Van’a gelen mültecilerin hepsinin Afgan olduğunun bir kanıtı yok. Çünkü bunların arasında Pakistanlı, Bangladeşli, İranlı da var. Dolaysıyla ‘Gelen mültecilerin hepsi Afgan’dır’ demek bu durumu hiç bilmemek anlamına geliyor. Gelen mültecilerin geneli; genç, bekâr erkeler, aralarında aile yok, çocuk yok, yaşlı yok. Ayrıca bu gelen mültecilerin Afganistan’daki son dönemlerde meydana gelen politik gelişmelerle de doğrudan bir ilgisi yok. Çünkü Afganistan’da özellikle Batılı yaşam tarzı isteyen, hükümetle çalışan asker, işçi, memur kesimi yine NATO güçlerine tercümanlık ve onlarla işbirliği yapan, onlarla çalışan kişiler Taliban’ın öncelikli hedefindeki gruplardır. Bu grupların hiçbiri gelen mültecilerin arasında yok. Ben Türkiye’de Afgan mülteciliğinin Suriyeliler gibi olacağını düşünmüyorum. Çünkü Afganistan’ın Türkiye ile kara sınırı yok. Suriye öyle değildi.”
İNSANLAR TALİBAN’DAN MI KAÇIYOR?
K24’e konuşan Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Dr. Zakira Hekmat, “Afganistan’daki iç savaştan dolayı mülteciler zaten Türkiye’ye geliyordu. Özellikle ABD ve NATO kuvvetlerinin ülkeden çekilecekleri açıklamasından sonra, Taliban ülkede daha fazla güçlendi, etki alanı arttı, çok sayıda şehri ele geçirdi. Şu an birçok bölgede saldırılar düzenliyor, insanları kaçırıyor, öldürüyorlar. Dul kadınları kendi militanlarıyla zorla evlendiriyorlar. Şimdi bir ülkede savaş varsa orada iş de olmaz, ekonomi de. Afganistan’ın durumu da bundan ibarettir. Afganistan’da şu an durum çok kötü, güvenlik yok. Bundan dolayı herkes kaçmak zorunda kalıyor. Dağlara sığınanlar var, parası olmayıp ülkeden çıkamayanlar var” ifadelerini kullandı.
Dr. Zakira Hekmat, Türkiye’ye yeni göç eden Afgan mültecilerin durumuna ilişkin Türk yetkililerle henüz bir görüşme gerçekleştirmediklerini ama önümüzdeki günlerde görüşebileceklerini söyledi.
“İRAN MÜDAHELE ETMİYOR, TÜRKİYE ÖNLEM ALMIYOR”
Van’da bulunan gazeteci Şenol Balı da ABD'nin 1 Eylül'de Afganistan'dan ayrılacağı açıklamasıyla birlikte Afganistan’da oluşan korkunun, Afganların göç etmesine sebep olduğunu söyledi:
“Benim gözlemlediğim kadarıyla kaçanların yaş ortalaması 12-13'e kadar düştü ve her evden ortalama bir kişi kaçıyor. Bunun sebebi Taliban’ın onlara iki seçenek sunması: ‘Ya bizimle birlikte savaşacaksınız ya da ülkeyi terk edeceksiniz.’ Bunun karşılığında kimi zaman da ailelerini rehin alıyorlar. 12 Temmuz günü bakanlığın 'Geçişler yok' açıklamasından sonra sınıra gittik, 2 gece orda kaldık, mültecilerin geçişlerini belgeledik. Bir gecede değişik kafilelerden oluşan ortalama 800 ile 1100 arası mülteci sınırı geçti.”
Gazeteci Balı, İran’ın Afgan mültecilerin Türkiye’ye giriş yapmasına müdahale etmediğini, Türkiye'nin de yeteri kadar önlem almadığını belirtti.