AK Parti’den İmamoğlu açıklaması: Kesinleşmeyen bir karar

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen 2 yıl 7 ay hapis cezasına ilişkin, “Şu an kesinleşmeyen bir karar söz konusu” dedi.

HABER MERKEZİ

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Bülent Turan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı açıklamada, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezasını ve siyasi yasak kararını değerlendirdi.

Turan, “Biz meydanlarda siyasi polemik yapmayı seven bir ekibiz. Şu an kesinleşmeyen bir karar söz konusu. Yerel mahkemenin verdiği bir karar var. Ancak bundan sonraki süreçte hem İstinaf hem Yargıtay boyutu olacaktır. Yani kesinleşmeyen bir karar var” ifadelerini kullandı.

AK Partili Turan, “Biz isteriz ve dileriz ki tüm siyasi rakiplerimiz hakarete varan, davalara konu olan açıklamalar yapmasın. Ancak meydanlarda gümbür gümbür demokratik bir yarış yapalım” şeklinde konuştu.

HAPİS CEZASI VE SİYASİ YASAK

İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Karar, TCK Madde 53'e dayandırıldı. Madde 53, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma anlamına geliyor. Eğer karar temyizde kesinleşirse İmamoğlu, belediye başkanlığından alınacak.

İMAMOĞLU’NDAN TEPKİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında verilen hapis ve siyasi yasak cezası sonrası Saraçhane'de halka hitap etti.

İmamoğlu, “Saraçhane'ye evinize hoş geldiniz. İstanbullular, İstanbul kimin demiştik? Sizin, sizin. 16 milyon İstanbullunun. Hangi çılgın sizin, millete ait herhangi bir sürecin önüne set kurabilirmiş. Hangi çılgın zincir vurabilirmiş. Hiç kimse. Hiç kimse” dedi.

“Bu akşam biriz, birlikteyiz. Yarın çoğalarak daha fazla bir arada olacağız. Daha fazla birlikte olacağız” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi, birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz. Yarın, çok daha büyüyecek. Genel Başkanlarımız burada olacak. Hep birlikte burada olacağız.”

Ayrıca İmamoğlu, yarın Altılı Masa liderlerinin bir arada olarak İstanbullulara hitap edeceğini söyledi.

İmamoğlu, “Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın duyguları kabul olur. Ben buna inanıyorum ve gerçekten bugün utanç duyduğumuz bu anı bu ortamı bize yaşatan bu yargı sürecinin o kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim. Ama bir dertleşmeyi, sizin kararınızın yok sayıldığı ortamın bu şekilde bir alışkanlık haline geldiği anda gerçekten bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olurduk. Onun için sizi buraya davet ettik. Ve sizinle dertleşiyorum. Bu mahkeme bu dava Türkiye'de adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava ülkeye adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyenlerin yönettiği bir davadır” şeklinde konuştu.

İBB Başkanı, “Hatta devlet biziz, millet biziz, her şeyin sahibi biziz diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp karar verdikleri bir davadır. Hukuku yok sayarak millet iradesiyle kavga ederek bu süreci bir avuç insanın istediği yörüngeye oturtmak isteyenlerin ortaya koyduğu iradeyi yöneten bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Adalet önünde bir yargılanma süreci olsaydı. Aslında bu dava var olan süreçte bozuk düzen diye tarifleyeceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her karar kendi çıkarları için” dedi.

NE OLMUŞTU?

İBB Başkanı İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesine değinerek siyasi eleştirilerde bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu da bunun üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtı verdi.

Ardından YSK suç duyurusunda bulundu, Soylu müdahil oldu ve İmamoğlu'na dava açıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede o dönem Yüksek Seçim Kurulu’nda çalışan Emekli YSK Başkanı Sadi Güven’in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu belirtilmişti.

İddianamede, İmamoğlu’nun "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapsi ile seçme ve seçilme haklarından mahrumiyeti istenmişti.

 

Fly Erbil Advertisment