Erdoğan: Yıkıma son vermek için İsrail durdurulmalıdır

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de 16 binden fazla masum çocuğun altında can verdiği yıkıntıların, esasen meşruiyetini kaybeden uluslararası sistemin enkazı olduğunu belirtirken, “İsrail Gazze'de durdurulmalı ve ateşkese zorlanmalıdır. İsrail'in üzerindeki baskının artırılması gerekiyor.” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, Astana’da Şanghay İşbirliği Örgütü Genişletilmiş Oturumu'nda konuştu.
Zirve için belirlenen "Sürdürülebilir Barış ve Kalkınma Arayışı'nda Çok Taraflı Diyalogun Güçlendirilmesi" temasının son derece isabetli olduğunu savunan Erdoğan, “Kural temelli uluslararası sistemin sütunlarının sarsılmakta olduğu bir dönemden geçiyoruz. Terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç, iklim değişikliği, enerji ve gıda güvenliği ile tedarik zincirlerindeki aksamalar gibi meydan okumalar, yaşanan jeopolitik sarsıntıların şiddetini artırıyor. Bunun en son ve acı örneği hepimizin gözleri önünde Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında sergilenmektedir.” açıklamasını yaptı.
Gazze'de ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılar sonucu yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini bildiren Erdoğan, “Yaklaşık 90 bin Filistinli yaralandı. 16 binden fazla masum çocuğun altında can verdikleri yıkıntılar, esasen meşruiyetini kaybeden uluslararası sistemin enkazıdır.” ifadesini kullandı.
“Bu yıkıma son vermek için İsrail'in durdurulması ve kalıcı ateşkesi kabul etmeye zorlanması lazım.” diyen Erdoğan, “Bunun için de İsrail yönetimi üzerindeki baskının artırılarak sürdürülmesi gerekiyor. Elbette uluslararası düzenin karşı karşıya kaldığı tüm bu krizler karşısında karamsarlığa kapılmadan tüm samimiyet ve gayretiyle küresel adalet için seslerini yükselten ilkeli ülkeler de var.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin amacının insanı ve insani değerleri merkeze alan girişimci diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmek olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerin, şu şekilde sürdürdü:
“Dünya bu çalkantıları yaşarken, aynı zamanda bir terör tehlikesiyle de karşı karşıyadır. On binlerce vatandaşını terör örgütlerine kurban vermiş Türkiye, terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen, tanıyan bir ülkedir. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DAİŞ dahil terörizmin farklı biçim ve tezahürleriyle 40 yıldır mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz.
Uzun yıllara dayanan terörle mücadele tecrübemiz, uluslararası iş birliğinin bu tehditle başa çıkmak için elzem olduğunu gösteriyor. Bu kapsamda, Şanghay İşbirliği Teşkilatı ile diyaloğumuzu daha da güçlendirmeye hazırız. Bölgesel çatışmalar, siyasi istikrarsızlıklar ve yoksulluk, tarafından tetiklenen uluslararası göç hareketleri de temel kırılganlıklardan biri haline geldi.”