Olası yaptırımlar ABD - Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyecek?

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nun Türkiye'ye yaptırım uygulanması kararı için kimi uzmanlar “Demokratların iç çekişmesi” yorumunda bulunurken, “Yaptırım ihtimali giderek ciddileşiyor” değerlendirmesinde bulunan uzmanlar da var.

K24 - ANKARA

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nun Türkiye'ye yaptırım uygulanması kararı için kimi uzmanlar “Demokratların iç çekişmesi” yorumunda bulunurken, “Yaptırım ihtimali giderek ciddileşiyor” değerlendirmesinde bulunan uzmanlar da var.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, çarşamba günü S-400 hava savunma sistemlerini satın alınması gerekçesiyle Türkiye'ye yaptırım uygulanması kararını onayladı.

Cumhuriyetçilerin liderliğindeki Dış İlişkiler Komisyonu'ndaki "2019 Amerikan Ulusal Güvenliğini Koruma ve DAİŞ’in Yeniden Ortaya Çıkmasını Engelleme Yasası" oylaması, 4'e karşı 18 oyla geçti.

Uzmanlar, ABD Senatosu’nun Türkiye'ye yaptırım uygulanması kararını onaylamasını K24’e değerlendirdi.

GÖK: TASARIDAN BİR ŞEY ÇIKMAZ

ABD Senatosu’nun Türkiye kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASAM) Uzmanı Ömer Gök, şunları söyledi:

“Türklerin ve Amerikalıların ilişkileri her zaman iyidir. Zaman zaman siyasi konularda anlaşmazlıklar ve sorunlar yaşansa da Türkiye ABD için büyük ve önemli bir müttefiktir. Demokratlar, kendi aralarındaki siyasi tartışmalar nedeniyle Türkiye’yi zor durumda bırakmaya çalışıyor. Ancak söz konusu tasarıdan hiçbir şey çıkmaz.”

ÖKTEM: YAPTIRIM İHTİMALİ CİDDİLEŞİYOR

ANKA Enstitüsü Uzmanı Engin Öktem ise K24’e yaptığı değerlendirmede, şunları dile getirdi:

“S-400 hava savunma sistemlerinin alınma kararından bu yana ABD tarafından Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları dillendiriliyor ve iki devlet arasındaki ilişkiler inişli-çıkışlı bir seyir izliyor. ABD hem Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşmasından hem de Türkiye’nin YPG’ye yönelik başlattığı operasyondan rahatsız.”

Engin Öktem, sözlerinin devamında, “Öyle görünüyor ki yaptırım ihtimali giderek ciddileşiyor” dedi.

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Komisyonda kabul edilen tasarı, Senato'ya gidecek. Senato'da da onaylanması durumunda yasalaşması için Kongre'nin diğer kanadı olan Temsilciler Meclisi'nde de kabul edilmesi gerekiyor.

Temsilciler Meclisi de kendi hazırladığı Türkiye'ye yaptırım öngören yasa tasarısını Ekim ayında 16'ya karşı 403 oyla kabul etmişti.

Benzer tasarıların hem Temsilciler Meclisi'nde hem Senato'da kabul edilmesi durumunda iki kanattan yetkilendirilen gruplar bir araya gelerek ortak bir tasarı oluşturuyor. Tasarının yeniden hem Temsilciler Meclisi hem Senato tarafından onaylanması gerekiyor.

Son olarak ABD Başkanı Donald Trump'ın da onayı gerekiyor. Trump, Kongre'den geçen yasaları 10 gün içinde veto edebilir. Ancak ABD'de Kongre'nin her iki kanadının üçte ikisinin desteklediği bir yasa, daha sonra Başkan tarafından veto edilemiyor ve yürürlüğe giriyor.

CAATSA NEDİR?

Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasının, ABD Kongresi'nin Ağustos 2017'de çıkardığı ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamına girdiği ifade edildi.

Kongre'nin önceki açıklamalarında, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 satın almasının CAATSA'nın 231'inci maddesini ihlal edeceği ve yaptırımların gündeme gelmesi gerektiği belirtilmişti.

Bu madde, Rusya'nın istihbarat veya savunma sektörleri ile alışveriş yapan kişi veya kurumlara yönelik yaptırım uygulanmasını öngörüyor.

S-400 SİSTEMİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ NELER?

Şu anda dünyada kullanımda olan en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak gösterilen S-400, Rusya'nın Soğuk Savaş döneminde geliştirmeye başladığı füze savunma sisteminin dördüncü neslini temsil ediyor.

S-400'ün geliştirilmesine 1993’te başlandı. Ancak, özellikle Soğuk Savaş sonrası savunma sanayine uygulanan bütçe kesintileri nedeniyle tamamlanması oldukça uzun zaman aldı ve ancak yeni bir teknoloji olarak değil, eski sistemin devamı olarak geliştirilebildi.

Bu nedenle mevcut sistemde kullanılan teknolojinin yüzde 70 ile 80'i bir önceki model olan S-300'den alındı. Bunlar arasında füze depolama sandıkları, fırlatma rampaları ve radarlar bulunuyor.

Testlerine 1999 sonunda başlanan sistem 2007’de faaliyete alındı.

Bu sistem, insanlı ya da insansız her türlü hava aracının yanı sıra hem seyir (cruise) hem de balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip. Azami menzili 400 kilometre, ulaşabildiği en yüksek irtifa da 30 kilometre.

Ayrıca, her hedefe iki füze kilitleyerek, eşzamanlı olarak 80 hedefi vurabiliyor.

En fazla 3 bin 500 kilometre uzaklıktan fırlatılan orta menzilli balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip.

Sistemin içinde yer alan bir füzenin ağırlığı 1,8 ton, uzunluğu sekiz metre ve çapı da yaklaşık 50 santimetre. Ayrıca 145 kilograma kadar savaş başlığı taşıyabiliyor.