Barzani Washington Post’a yazdı: Bağımsızlık barış getirecek

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, ABD’nin önde gelen gazetelerinde Washington Post’a yazdığı makalede, bağımsızlık referandumu ve bölgesel gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Haber Merkezi

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, ABD’nin önde gelen gazetelerinde Washington Post’a yazdığı makalede, bağımsızlık referandumu ve bölgesel gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Referandumun Kürdistan halkının en doğal hakkı olduğunu vurgulayan Başkan Barzani, “Bağımsızlık her halükarda gerçekleşecek bir durum olup hiçbir kesim için sorun değildir. Bağımsızlık bölgedesel barışa, çok renkliliğe, birlikte ve uyumlu yaşama katkı sunacaktır” dedi.

25 Eylül’de Kürdistan halkının vereceği kararın Irak devletiyle aynı yaşta olan Kürdistan’ın Irak’la birlikte veya ayrı yaşama sorununu çözeceğini dile getiren Barzani, makalede şu ifadelere yer verdi:

“Eylül’ün 25’inde gerekli bir referandum yapılacak. Referandumda Irak’la birlikte veya ayrı yaşama kararı verilmiş olacak. Kürdistan halkı vereceği oy ile Irak’ın yaşıyla eşit olan 'birlikte yaşama' tartışmasının kararını vermiş olacak. Çünkü Bağdat hükümeti Kürtlerin taleplerini göz ardı edip çifte standart uyguluyor.”

Kürdistanı'nın kendi kaderini tayin hakkını kullanması kimseyi tehdit etmediğini ve sorunlu bu bölgenin sorunlarını minimize edebileceğini vurgulayan Kürdistan Başkanı Barzani şunları yazdı:

“Herhangi bir komşu devletin sınırlarını değiştirmeyecek ve eğer doğru yapılırsa Irak'taki Araplarla Kürtler arasında daha güçlü bir ilişki kuracak. Bağımsızlık referandumundan dolayı Bağdat’ta ortaya çıkacak endişeleri gidermek için mümkün olan her şeyi yapmaya kararlıyız.”

"KÜRTLERE DEVLET VAAD EDİLDİ"

I. Dünya Savaşı'ndan sonraki barış görüşmelerinde Kürtlere kendi devletlerini kurma vaadinde bulunulduğunu ama neticede Kürdistan’ın Türkiye, İran, Suriye ve Irak arasında bölündüğünü vurgulayan Başkan Barzani, kurulan yeni Irak’ta Araplar ile Kürtler arasında eşit ve ortak bir zeminin oluşturulması gerekirken umutlu rüyaların, yerini acımasız gerçeğe bıraktığını ve bütün Irak hükümetlerinin Kürtleri bastırdığını söyledi. Başkan Barzani sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saddam Hüseyin, Kürt kasaba ve köylerine kimyasal silahlarla saldırdı. 5 binden fazla Kürt köyünü yakıp yıktı, Kürtleri yerlerinden sürdü, öldürdükten sonra toplu mezarlara gömdü. 1980'lerde bu zulümler doruk noktasına ulaştı. Bu arada ailem de dahil olmak üzere nüfusumuzun yüzde 5’i olan 182 bin Kürdü katletti. Daha sonra Saddamlı Baas rejimi devrildikten sonra Kürtler, Kürdistan'ın özerkliğini garanti altına alan ve tüm Iraklıların haklarını koruyan bir anayasa hazırlamak için çok uğraştı. 14 yıl sonra, Bağdat anayasanın temel hükümlerini yerine getirmekte başarısız oldu. Siyasi sistemin bu başarısızlığı, Sünniler ile Şiiler arasında şiddetli bir çarpışmanın ortaya çıkmasına ve DAİŞ gibi tehlikeli bir terör örgütünün ortaya çıkmasına sebep oldu. Dolayısıyla mevcut durum, Kürtler dahil tüm Iraklılar için yıkıcı sonuçlar doğurdu.”

"BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN DAİŞ’LE DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE EDERDİ"

Makalesinde Irak’ın birliği için temel argümanın bu devletin bütün vatandaşlarını nerede olursa olsun koruyabilmesi olduğunun altını çizen Başkan Barzani, devamla şunları dile getirdi: "Fakat bu gereklilik tecrübe tarafından desteklenmiyor. DAİŞ Musul’a girdiğinde Irak ordusu kenti terk ederken geride yığınla gelişmiş ABD silahlarını DAİŞ’e bıraktı. DAİŞ bu silahlarla 2014 yılında Kürdistan'a saldırdığında Bağdat, anayasal zorunluluk olan federal bütçeden Kürdistan’a düşen payını kesti ve DAİŞ’e karşı Peşmerge güçlerine silah vermeyi reddetti. Ama bağımsız bir ülke olsaydık, kendi birliklerimizi finanse edebilir, donatabilir ve DAİŞ’e karşı mücadelemizi daha hızlı bir şekilde sonuçlandırabilirdik.”

25 Eylül’de Kürdistan genelinde gerçekleştirilecek bağımsızlık referandumunun sonucu ne olursa olsun, DAİŞ’e karşı mücadelede Irak ve Batı ile olan yakın işbirliğini sürdüreceklerini vurgulayan Başkan Barzani, Bağımsız bir Kürdistan’ın Bağdat ile daha güçlü ilişkiler geliştirebileceğini söyledi. Kürdistan Başkanı şunları yazdı:

“Bağımsız Kürdistan, su ve petrol potansiyeli ile birlikte her iki ülkeye de yarar sağlayacaktır. Kürdistan, kaynak paylaşımı ve terörle mücadelede işbirliği açısından Irak için harika bir komşu olacaktır. Irak'ın ithalat ve ihracatımıza uyguladığı yaptırımlar olmaksızın, insan kaynaklarını ve doğal kaynaklarımızı ortak bir piyasada hem Kürdistan hem Irak'ın menfaatleri doğrultusunda ortaklaşa geliştirebiliriz.”

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, referandum ile bağımsızlık ilişkisine de değinerek referandum sonuçlarının gelecekteki Kürdistan hükümetlerini bağladığını ama bağımsızlık ilanının zamanlaması ve yöntemlerinin Bağdat'la gerçekleştirilecek müzakereler ve komşu ülkeler ile uluslararası toplulukla istişareye tabi olacağını dile getirerek şöyle devam etti:

Bağdat'la yaptığımız görüşmelerde pratik olacağız. Ayrılıkta en tartışmalı konu Kürdistan'a hangi toprakların katılacağı konusudur. 31 Aralık 2007 son başvuru tarihi olmasına rağmen Bağdat, tartışmalı bölgelerdeki insanların demokratik bir şekilde geleceklerine karar verecek anayasanın 140. maddesini uygulamayı reddetti. Yaklaşık on yıl sonra, onlara bu fırsatı vermeyi teklif ediyoruz. Kürdistan'a özgür bir oyla halkın ezici bir çoğunlukla Kürdistan'a bağlanmak istediği tartışmalı bölgeleri Kürdistan’a dahil etmek istiyoruz. Irak'la gelecekteki ilişkilerimizi zehirleyebilecek uzun süren bir toprak anlaşmazlığı yaşamak istemiyoruz.”

"KOMŞULARIN ENDİŞELERİ ANLIYORUZ AMA..."

Komşu ülkelerle ilişkilere de değinen Başkan Barzani şunları söyledi:

“1991'de Kürdistan’ın kendi kendisini yönetmeye başlamasından itibaren, komşularımızla iyi ilişkiler geliştirmek için çok çalıştık. Türkiye, ekonomimizdeki en büyük yatırımcı ülke ve her iki ülkeye de fayda sağlayan petrol ve doğalgaz boru hatları inşa edilmiştir. Referandumun komşularla ilişkileri olumsuz yönde etkileyeceği endişelerini anlıyoruz ama demokratik ve istikrarlı bir Kürdistan'ın mümkün olan en iyi ortak olduğunu onlara garanti etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.